Pages

Friday, October 16, 2009

16 -23 Mayis Ya biz yanlis yerdeyiz, ya da hava!


Bermuda St.Georges Harbour'a girmeden önce geçilen Town Cut geçidi
Tarih aslında 23 Mayıs, makina ayarlanmadığı için yanlış tarih gösteriyor.




16 Mayis:
Pozisyon: 30.05.402N, 74.56.700W

Dun gece 21.00 civari ruzgarin cikmasiyla yeniden yelken actik. Ama sefamiz cok gecmeden cefaya donustu, ne cabuk firtinaya ceviriyor bu ruzgar ! Sabaha karsi ilk heave-to denememizi yaparak parkettik. Bizim ana yelkende sadece iki tane camadan yeri var, böyle durumlarda ana yelkenin biraz daha küçük olması işimize gelirdi, ama yine de sorunsuz yapabildik. Böyle havalarda kesinlikle uygulanması gereken bir yöntem. Bizim kaptan bitrçok makalelerde başkalarının deneyimlerini okuyarak, yola çıkmadan bu manevrayı teorik olarak iyice öğrenmişti. Yani heave-to'nun rahatlığı kelimelerle anlatılamaz, fırtınada birdenbire limana girmiş gibi oluyorsunneredeyse. Tabii biraz çof çoff sesleri oluyor, tekne rüzgara ve dalgalara omuz veriyor, inatla o pozisyonda kalıyor. Bu şekilde hafifçe sürüklenerek dinlenip, fırtınanın geçmesini bekliyorsun. Böyle sık sık durunca da yolun yarisina bile gelemedik. Barometre caktirmadan hizla dusmus yine. Gece boyunca dalgalar ustumuzden gelip gecti. Saat 0900 a dogru hava biraz musaade ediyor, on yelkeni minicik acip yola devam ediyoruz. Minicik yelkene ragmen hizimiz 4-5 knot arasi. Aksama kadar guzel yol yapiyoruz. Kaptan bir ara barometrede ibrenin 'guzel hava' isaretli yerden 2.5 cm daha asagida durdugunu gormus, 'Allah allah!' diyip sandvicini yemeye devam etmis, ayni dususu simdi gorse farkli tepki verirdi herhalde! :)

17 Mayis:
Pozisyon: 30.58.164N, 73.35.180W

Dun gece 0200 gibi yeniden heave-to yaptik, hava abarttikca abartti. Bizim ruzgar olcerimiz olmadigi icin, firtinanin siddetini kitaplardaki resimlere ve tariflere gore ve 35 knottan fazla ruzgarda otomatik olarak stop eden ruzgar jeneratorune gore tahmin ediyoruz. Gece boyunca dusen barometre yeniden yukselmeye basladi, buna seviniyoruz, sanki hava iyilesecekmis gibi! (sonradan bunun cephe gecisine isaret oldugunu ogrendik:)) Oglene dogru ruzgar biraz azalir gibi oldu, yelkeni acmaya karar verdik. Ama bu sirada gene olanlar olduuu..Ana yelkeni acabilmek icin ruzgara kafa vermemiz gerekiyordu, motoru calistirdik, ve lanetli preventer halati yan taraftan bize gorunmeden sarkarak kendini pervanenin kollarina ativeriyor ve bir anda sessizlik!

Coook sansliyiz ki bir yerleri kirip bize daha buyuk zarar vermedi. Aksamustu hava iyice kalinca bizim kaptan bir kez daha koca balik! riskini goze alip, ipi pervaneden kurtarma operasyonuna giristi. Ama bu sahneyi detaylandirmam lazim:

Bizim zor zamanlarda cok yaratici olan kaptan, acil durum kurtarma operasyonu icin bir duzenek hazirladi. Bir ucu kaptanin beline bagli olan kurtarma halati davitteki makaraya cikiyor, asagida kupestedeki bir makaradan gecip yatay olarak havuzluktaki buyuk vinclerden birine gidiyor. Acil durum(koca balik ya da ocu!) olursa kaptani vincle yukari cekebilecegim.

Kaptan teknedeki en keskin bicagi alip merdivenden yavasca suya girmeden, asagilarda gorunen birsey var mi diye bakiyor. Simdilik guvenli gibi. Yavasca kendini okyanusa birakiyor. Duzenegi test edelim diyor, kendisini yukari cekme talimatini veriyor. Ama tabii ben herseyi carsafa dolayarak, bir turlu vinci calistirmayi basaramiyorum, halat ustuste biniyor. Gecen saniyeler kaptani strese sokuyor ve 'Cabuk su %$&@#@#$#@##$'nun halatini ceeeeek!' diye bagiriyor.

Bu sozlerle ben daha bir yeteneksiz hale geliyorum ve kendisi teknenin kicindan tirmaniyor. Sonuc: Duzenek iptal. Kaptan asagida basi belaya girerse kendi imkanlariyla kurtulacak(yani gecen gun brendisini bosa harcadigi icin kufrettigi Neptun'e emanet). Neyse ki dalis kazasiz belasiz atlatiliyor, ip pervaneden kurtariliyor. Sonrasinda bu ipin laneti konusunda bol geyik yapiyoruz. Bu halati bir arkadasi kasa yapmayi ogrensin diye kaptana vermis, rahmetli babasindan kalmaymis. Rahmetlinin bu ise taraftar olmadigina, bu yuzden ikide bir basimiza bela oldugu fikrini yuruttuk :)

Gece yeniden ruzgar cikti, biraz yol gidebildik.



18 Mayis:
Pozisyon: 31.08.649N, 73.17.206W

Bu sabah ilk defa bir yunus surusu gorduk, insana moral veriyorlar:) Oglen ana yelkeni de actik, guzel guzel gitmeye basladik, derken aksamustu hava yine bindirdi. Geceleyin heave-to yaptik, ama katlanilabilir gibi degil. Kaptanin bile sabri bitti. Kapinin 3 tahtasindan 2sini kapattik, birini gozetlemek icin biraktik, kostebek gibi kafamizi cikarip bakiyoruz, iceri giriyoruz tekrar. Kuru bir kiyafet kalmadi ustumuzde, tam birsey giyip yukari cikiyorsun, fosss diye gelen bir dalgadan kacamayarak sirilsiklam oluyorsun. Bir de biz nasil olsa yaz diye almisiz tisortleri filan, kalin kiyafetler hep biryerlerde tikistirili ve oralardan bulup cikarmak zor. Dedigim gibi, hicbirsey zaten kuru kalamiyor, minderler vs, hersey islak, hava hic musaade etmiyor. Dis fircalamak, dus almak gibi insani ihtiyaclari ertelemis durumdayiz, hani yapabilsek tuvalete de gitmeyecegiz, o derece. Cunku tuvalete erismek, akrobasi gerektiriyor, teknenin icinde, tutunarak, bir yerlerden maymun gibi gecerek, dar alanda kisa paslasmalar seklinde. Bir de 45 derece yalpalayan teknede hedefi tutturmak!
Her adimi dikkatli atiyoruz, surekli tutunuyoruz, buna ragmen her yerimiz morluklar icinde, surekli bir carpma durumu var, adimini atiyorsun, aa bir bakiyorsun merdiven adimi attigin yerde degil, kuttt! Yemek isini basit seylerle gecistiriyoruz, ama firsat buldukca ekmek yapiyoruz. Oyle hamur yogurma luksumuz yok, unu maya ve suyla soyle bir karistirip tepside sismeye birakiyoruz. Kabarinca firinda pisiriyoruz.

Ikimiz de salonda karsilikli yataklarda yatiyoruz. Seslerden uyumaya imkan yok, ama gece bir ara hafifce dalmisim, birden uykumun arasinda uzerime bir kova su bosalmasiyla 'Eyvaaah iste oldu ! Batiyoruz!' diye yataktan bir kalkisim vardi, kaptan halime cok acidi. Megerse kicimizda kirilma cesareti gosteren bir dalga butun hismiyla acik olan araliktan dogruca benim yattigim iskele tarafina gelmis! Gecenin karanliginda uyku sirasinda, gumburtuyle uzerine bir damla da su gelse insan herhalde battigini zanneder:)



19 Mayis:
Pozisyon: 32.07.243N, 70.48.452W

Firtina tum siddetiyle devam ediyor. Yine minicik on yelken, guzel yol yaptik.



20 Mayis:
Pozisyon: 32.05.454N, 69.18.701W

Sabahtan ogleye kadar acaip bir sis vardi, goz gozu gormuyordu. Ana yelkeni actik ama hava fazla musaade etmedi. Dalgalar kicimizdan geliyor ve otopilot zorlaniyor, hava da gittikce kuvvetleniyor, ana yelkene camadan vurup, genovayi da kuculturyoruz. Biz boyle tedbirli giderken, birden iskele bas omuzlukta dalgalarin arasinda batip cikan bir yelken diregi goruyoruz. Hay Allah, bu da nereden(ve ne zaman!) cikti. Hemen kosup VHF'i aciyoruz, gunler sonra ilk kez bir insanoglunun yakinindan gecmek bizi sevindiriyor. Fransiz teknesi, Maryland'a dogru gidiyor. Telsizden konusutugumuzda onun da bizi gormemis oldugunu anlayarak, kendi lisanimizda yaptigimiz gaflete kufrettik. Ama bizi asil sasirtan, biz camadanla giderken, adamin tum yelkenler acik orsa seyri yapmasi oldu.

Aksamustu yelkeni tamamen indirdik. Balancinanin (bumbayi tutan diregin tepesine bagli ip)ic ormesi kopmus, sadece disindaki kabuk tutuyordu. Her an onun da kopabilecegi endisesiyle, bostaki balon mandarini balancina olarak kullanalim dedik. Ama mandar tam o sirada elimizden kacti gitti bir anda! Tepeye dogru ne kadar donanim, ip halat varsa hepsine dolanarak direge guzelce sarildi:(

Balancina kopup da sorun yaratmasin diye gevsettik, bumbayi indirerek sancak guverteye yatirdik.

Gece cok huzursuz, heryerde patlayan simsekler, yine heave-to yaptik.



21 Mayis:
Pozisyon: 32.36.780N, 67.42.923W

Yagmur devam ediyor. Hersey islak. Az yolumuz kaldi, bu sefer de ben ,malzemecibasi olarak nasil limana yanasacagimizdan endiselenmeye basladim. Imray'in Bermuda chartini ezberledim, ama oyle uyarilar yazmislar ki insan geriliyor. Adanin limanina girmek icin Town Cut denilen bir gecitten gecmek gerekiyor. Yok efendim, asla gece girilmemeliymis, daha once yuzlerce kez bu giristen gectigi halde kendine fazla guvenen bilmemne gemisi gece ordan giris yapmaya kalkinca resiflere carparak batmis, resiflerden uzak gecilmeliymis(batan gemilere ornek: http://www.bermuda-attractions.com/bermuda_000045.htm ) Eee beni aldi bir tasa, sanki gidip birden kayaliklara carpacakmisiz gibi geriliyorum. Kaptana haritayi incelemesini soyluyorum ama ona gore cok kolay bir is, eliyle koymus gibi gececekmis. Ben de kendime kiziyorum, niye daha once rotamiz belli oldugu halde Bermuda ile ilgili bilgi toplamayi ve resimlere filan bakmayi dusunmemisim hic!

Gece simseklerle, yildirimlarla geldi. Butun elektronikleri kapattik, insanin gozlerini kor eden yakinlikta cakip, etrafi gun isigi gibi aydinlatan simseklerin ve dusen yildirimlarin arasinda diken ustunde sabahladik. Etraftaki tek diregin biz olmasi, kaptani uykusuz birakti. Surekli saganaklar geldi gecti.


22 Mayis:
Pozisyon: 32.21.712N, 65.30.566W

Adaya iyice yaklastik, mutluyuz, gururluyuz:)

Ama Imray'in uyarisina gore kuzeyden degil guneyden yaklasmaliymisiz. Kara gorundu, cok guzel bir his. Bir yandan hava hala sert. Olsun, gorunce sanki cok yakinmis gibi oldu. Gun icinde adaya dorgu yaklasip, guney kosesinden kuzey doguya dogru adayi gececegiz. Resiflerin korkusundan 5 mil acigindan geciyoruz. Aksam artik telefonlarimiz cekmeye basladi. Yakinlarimiza mesaj yolladik, onlar da hayatta oldugumuz icin coook sevindiler:)

Limana gece varmamak icin cok acele etmiyoruz, sabaha biraktik, bu arada gunler sonra ilk kez dus alabildik. Eeee limana varacagiz ya, ayip olmasin:)

Ruzgar da aksine guzel esiyor, gitmek istesen olmaz boyle hava, Murphy gene is basinda. Yavas gitmek icin, yelkene camadan vuruyoruz. Gece sakin ve keyifli. Sabah girise yaklasinca Bermuda Radio'yu VHF'ten arayip 'Biz geliyoruz' dememiz lazimmis, bu bile bayagi bir is gibi gorunuyor insana, herkes bizi bekliyor:)



23 Mayis:
Pozisyon:32.10.970N, 64.52.170W

Yola devam ediyoruz, hedefimiz adanin guneyinden kuzey dogusuna dogru gidip, gecitten gecip St.Georges Limani'na girmek.

Ruzgar yavasladi, nasil olsa yaklastik diye motoru da aciyoruz, adaya paralel gidiyoruz. Bermuda Radio'yu aradik, biraz erken davranmisiz, gorevli bize hosgeldiniz diyip, oyle sicak ve profesyonel davrandi ki varinca bize karsilama toreni yapacaklar sandik:) Gecide yaklastigimiz zaman tekrar aramamizi soyledi. Motor yelken gitmemize ragmen ogle uzeri ancak yaklasabiliyoruz gecide. Samandiralar arasindan gecmemiz gerek. Bermuda Radio'yu tekrar ariyoruz. Megerse ayni gecitten kocaman cruise gemileri de geciyormus, ancak onlarin sigabilecegi kadar da kisitli bir yer, tehlikeli bir durum olmasin diye radio araniyor, eger giren veya cikan bir gemi varsa onlar seni bekletiyor. Samandiralardan gectik ama bir yerde kafa karisti, bir baktik fazla kenara yaklasmisiz, odumuz koptu tabii, hemen kirdik dumeni, dogru yere ilerledik. Gecitten gecerken disari cikan yelkenlilerle karsilasiyoruz, bunlar ARC Rallisine katilanlar olmali, hava musaade edince hepsi birden demir almislar Azor'a dogru. Icimizde 'gec mi kaliyoruz' endisesi, genisce demir yerine dogru ilerliyoruz. Saga sola bakinarak, haritanin da yardimiyla yanasmamiz gereken rihtimi buluyoruz. Ama minicik rihtim, 3 tekne baglamislar, girecek yer yok, bagli teknelerden birine aborda oluyoruz. Saat 12.30 gibi 14 gun sonra ayagimiz karaya basacak:) Ama hic hos bir duygu sanmayin! Diger tekneden gecerek karaya adim atmamla birlikte yer sanki ayaklarimin altindan kaymaya basliyor. Oy anam! Tipki bir buyuk bitirmis gibi bir his(hic bitirmedim ama herhalde boyledir) Denizde olmaktan da beter, kara tuttu! Islemleri yaptiriyoruz, ama kalemi tutamiyorum, nasil bri bulanti ve bayginlik hissi! Kaptana benim yerime de belgeleri doldurmasini soyluyorum ama onun hali de en az benimki kadar kotu. daha önce okumuştuk, ama yaşayınca anlıyor insan. 'Sea leg' denen bu durum uzun süre denizde kaldıktan sonra ilk kez karaya çıkışta oluyormuş, sonraki seferlerde böyle birşey yaşamadık. Uzun süre zor da olsa sallanan bir zeminde hareket etmeye adapte olan beyin, hareket etmeyen ortamı hemencecik algılayamıyor, bir kaç gün sürüyor. Ön takım ayarları bozuk araba gibi, beynin bir yeri hedefliyor ama ayakların seni dinlemiyor ve başka yere doğru çekiyor. Bu yüzden sonraki günlerden birinde Bermuda'da gezerken, göz göre göre kaldırımdaki bir direğe küüütt diye tosladım:)

Neyse ki gümrükteki islemler kisa suruyor, gorevli kizcagiz merak edip haritada Turkiye'nin yerini bulmaya calisiyor, ama uzunca bir denemeden sonra ancak Yunanistan'in yaninda diyince bulabiliyor. Bu arada 3 tane denizci cikis yapiyorlardi, onlar da Azor'a gidiyorlarmis. Hava durumu raporuna bakiyorlardi, belki birseyler ogrenirim diye sordum, adamlar 'hava guzel olacak, bak soguk cephe uzaklasiyor' filan diyerek haritada bazi isaretleri gosterdiler ama yine birsey ifade etmedi tabii bana:) Bu derse mutlaka calismam gerek.

Islemler biter bitmez hemen yakindaki demir yerine gidip demir attik (Pozisyon: 32.22.725N, 64.40.372W). En buyuk sorunumuz bizi demir yerinden kiyiya getirip goturecek bir dinginin olmayisi, yine de bunu gecici olarak yoksayip guzel bir uyku cektik.

3 comments:

  1. Geç oldu ama gönülden tebrikler :)
    (Blogu 3 yıl önce kaydetmiştim, Atlantiği geçmeden önce okumam gerekenler listesindeydi, ama Bora Bilgin abi'nin Bulgaristan anısını yazarken sizden de bahsetmesi beni şimdiden okumaya itti..İlk kez yelkenli tekne kiralayıp Dalmatia'da havadan yelkenden anlamadan seyir yaptığımız fırtınalı/boralı günler aklıma geldi. Hey gidi yelken sevdası! :)

    ReplyDelete