Pages

Sunday, October 4, 2009

8 Mayıs 2008- Okyanusa doğru

















Dümen suyumuzda Roosevelt Bridge.



8 Mayıs sabahı son rötuşlar yapılıyor, arkadaşlarla vedalaşma filan derken saat 14.00 gibi yola çıkıyoruz. Kanaldan okyanusa çıkışta en önemli kriter gel-git saatleri, çünkü su seviyesinde yaklaşık 95 cmlik bir fark olabiliyor. Şamandıraları takip ederek yola koyuluyoruz. Sakin bir motor seyri ile ilerlerken, kaptan biraz öğrenmem için dümeni bana veriyor. 3 saat seyir yaptıktan sonra okyanusa açılmayı planladığımız St.Lucie Inlet'e yaklaşıyoruz, araç trafiği de artıyor, motoryatlar, yelkenliler hızla gelip geçiyorlar. Kaptan herşeyin yolunda gittiğinden emin olmak için aşağıya iniyor, bu arada kanalın kıvrıldığı yerde birden teknenin kırmızı şamandıraya çok yaklaştığını farkediyorum, kaptanın havuzluğa çıkmasıyla 'eyvah' deyip dümeni alması ve tekneyi sancak tarafa çevirmesi geç kalmış bir manevra oluyor, kuma oturuyoruz (27.09.56 N, 80.11.29W). Panikle tornistan yaparak kurtulma denemesi arkamızdan çektiğimiz dinginin halatının pervaneye dolanmasıyla motor duruyor(hızla öğrenilen dersler!) Kaptan elinde bıçakla atlıyor suya, halatı kesmeye çalışıyor, ama akıntı acaip kuvvetli, tekne iskeleye yatıyor. Bir yandan VHF'ten kurtarma botu istiyoruz. Bu sırada yanımıza botuyla bir Şerif yardımcısı gelip herşeyin yolunda olup olmadığını soruyor. Sular gittikçe çekiliyor, kaptan akıntıdan suda duramıyor, beline ip bağlıyoruz, kafasını gözünü vura vura, Şerif yardımcısı(deputy) da başımızı beklerken bıçakla birkaç deneme daha yapıyor, ipi kesmeyi başarıyor. Şerif yardımcısı etrafımızda daire çizerek dalga yaparsa kurtulabileceğimizi söylüyor. Gerçekten de işe yaradı, kumdan hoplaya zıplaya çıktık, biz kurtulduktan sonra gelen kurtarıcıya teşekkur edip geri yolladık.
Bu kuma oturma yüzünden çok yakın olmasına rağmen St. Lucie Inlet'te Hell's Gate denilen yerden çıkmayı göze alamadık, çünkü sular iyice alçalmıştı, fazla riskli görünüyordu. ICW'de devam etmeye karar verdik. Ama o ne yolculuktu! Tekneyi azcık bir tarafa kaçırsan küüüt! diye bir ses, yüreğimiz ağzımızda, sürekli demirleyecek bir yer aradık, bulana kadar 5 saat geçti! Akşam karanlık bastırınca işler iyice vahim hale geliyor. Duracak uygun bir yer yok, devam etmemiz gerek, yolumuzu şamandıralara göre buluyoruz ama şamandıralar görünmüyort artık!
GPS'ten yararlanmayı deniyoruz, ama lanet aletin ışığı nerden kısılır bilmiyoruz ve fazla parlamasın diye üzerine bir havlu örtüyoruz. GPS'e ne kadar güvenilir onu da bilmiyoruz çünkü ICW, ortası sonradan drenajla derinleştirilmiş öyle belalı bir kanal ki, dümeni azıcık sağa veya sola kaçırsan küüüt çamura-veya kuma çarpıyorsun. Her dakika kuma oturma gerginliğiyle, el yordamıyla nihayet gece 22.00 gibi Fort Pierce Inlet'in sonlarında bir demir yeri buluyoruz. Burada demirlemiş bir tekne görünce derin bir oh çekip biz de yanına demirliyoruz( 27.27.791 N/80.18.958 W) Bu yaşadıklarımızdan sonra daha fazla buralarda oyalanmadan yeterince DERİN! bir suya kendimizi atmak istiyoruz. Nasıl hevesle, arkamıza bile bakmadan okyanusa açıldığımızın resmidir:)
==Umit==

No comments:

Post a Comment